2 Eylül 2016 Cuma

Dünya Sosyal Forumu’nun (DSF) arkasında Rockefeller ve Ford Vakfı var. Sosyal Aktivizmin Kurumsal Finansmanı

Prof. Michel Chossudovsky - (Çeviri: Selma Zarper)

Bu sene Dünya Sosyal Forumu Montreal’de gerçekleştiriliyor. DSF sosyal aktivistleri, savaş karşıtı kollektivistleri ve tanınmış aydınları biraraya getiriyor.
 Katılımcılarının birçoğu DSF’nun Ford, Rockefeller, Tides ve diğerlerinin de aralarında bulunduğu özel vakıflar tarafından finanse edildiğinden habersiz. Bu fonların birçoğu DSF Uluslararası Konseyi dümeni altında DSF organizatörlerine aktarılıyor.

Bu ilerici örgütlerin gündemlerine defalarca gelmiş bir konudur; Neoliberalizm ve Yeni Dünya Düzeni Eliti ile fiilen hesaplaşırken onların senin eylemlerini desteklemelerini bekleyemezsin.


“Başka Bir Dünya Mümkün” şiarı altında faaliyet yürüten Dünya Sosyal Forumu ilk forumunu gerçekleştirdiği Porto Allegre'de Brezilya’da 2001 yılında kuruldu.
2001 yılındaki kuruluşundan bu yana temsil ettiği taban örgütleriyle, küreselleşmeye karşı savaşata kararlı DSF, bir uluslararası çatı örgütü olarak bilinmektedir. DSF’nun ortaya konan hedefi, şirket kapitalizmi ve onun neoliberal gündemi ile mücadele etmektir.
Açılış forumunda kendisini her yıl düzenli olarak İsviçre, Davos’ta iş adamları ve politikacıları  bir araya getirmekte olan Dünya Ekonomik Forumu’nun karşıt saldırı  gücü olarak tanımlamıştır. 2001 yılı Porto Alegre DSF’u, Davos’taki DEF ile eş zamanlı olarak gerçekleştirildi.
DSF büyük ölçüde tabandan gelen eylemcilerin kararlılığı sonucu birçok başarıya imza atmışken, DSF’nun çekirdek kadrosu fiilen Yeni Dünya elitinin karşısında durmak yerine (genelde farkında olmadan) onların çıkarlarına hizmet etmektedirler.
DSF’nun bu başarılarından iki tanesi önemlidir; ABD’nin Irak’a karşı başlattığı savaşa karşı 2003 şubatında dünya genelinde düzenlenen protestolarda yer alması ve bir diğeri ise özellikle  başta Latin Amerika’da olmak üzere ilerici hareketleri ve devletleri desteklemiş olmasıdır.

Tersine, 2013’te Tunus da toplanan DSF’nun sonuç bildirgesinde temelde ABD destekli “Suriye Muhalifleri” desteklendi. Benzer şekilde Muammer Kaddafi hükümetine karşı “Arap Baharı”’nı başlattığı iddia edilen El-Kaide bağlantılı Libya İslami Mücadele Grubu(LIFG)’nun  devrimci bir güç olduğu üstü kapalı olarak onaylandı.  Libya üzerine düzenlenen çeşitli atölyelerde batının askeri müdahalesine alkış tutuldu. “Libya’nın Demokrasiye Geçisi” isimli bir oturumda “ Libya Muammer Kaddafi’siz daha iyi” sorusu üzerine yoğunlaşıldı.
 [Güncelleme] Benzer şekilde, 2016 Montreal DSF’ndaki bir etkinlik, Suriye’den, anaakım medyanın anlatımının tıpatıp aynısı diyebileceğimiz bir şekilde, Beşar El Esad ve  bir dizi muhalefet örgütünün  çok yönlü savaşı sonucu harabeleşmiş bir ülke olarak bahsediyor.  ABD- NATO birliğinin egemen bir ülke olan Suriye’yi yok etmeye dönük merkezi rolüne hiç değinmiyor.
 Muhalefeti Fonlamak
DSF, 2001 yılındaki kuruluşundan bu yana aralarında ABD gizli servisi ile bağlantısı olan Ford Vakfı’nın da bulunduğu kurumsal vakıflar ve devletler tarafından fonlandı.
Küreselleşme karşıtı hareket Rockefeller gibiler tarafından kontrol edilen WallStreet ve Texas petrol devlerine karşıdır. Yinede Ford, Rockefeller gibi vakıflar ve hayır kurumları ilerici antikapitalist çevreleri hatta  [Wallstreet ve Big Oil’e karşı çıkan] çevrecileri ve benzerlerini nihai hedef olarak onların çeşitli aktivitelerini denetlemek ve şekillendirmek üzere bol bol fonlayacaklardır.
 “Muhalefet Fabrikasyonu’ mekanizmaları savaş karşıtı koalisyonlar, çevreciler ve küreselleşme karşıtlarının da aralarında bulunduğu ilerici örgütlerin aralarında yer alan az sayıda kişinin zorlamasına ve incelikli oy birliğine dayalı bir süreci, manüplatif bir ortamı gerektirir.
Şirketler muhalefeti kontrol etmek için onları fonluyorlar.
Ford Vakfı (CIA bağlantılı) “DSF’nun uluslararası programını güçlendirmek” adı altında DSF’ye ilk üç yıl boyunca fon sağladı. 
2004 yılında DSF Mumbai’de toplandığında ev sahibi Hintli komite Ford Vakfı desteğini reddetti. Bu bile başlı başına bağışçılar ile DSF’nin ilişkisini değiştirmeye yetmedi. Ford Vakfı resmen çekilirken diğer vakıflar kendilerini konumlandırdılar.
DSF  vesayet dayanışma ağı çerçevesinde özel vakıfların bir konsoryumu olan Engaged Donors for Global Equity (EDGE) adı altında bir araya gelen birçok kaynak tarafından fonlanır. Daha önceden The Funders Network on Trade and Globalization (FTNG) olarak bilinen bu organizasyon DSF toplantılarını fonlamakta önemli bir rol oynadı. 2001 yılındaki kuruluşundan itibaren DSF Uluslararası Konseyi’nde gözlemci statüsüne sahip oldu.
2013 yılında Rockefeller temsilcisi Tom Kruse EDGE program komitesine eş başkanlık yaptı. Kruse, Rockefeller Brothers Fonu’nda “Demokratik uygulama” programı kapsamında  “Küresel Yönetim” sorumlusuydu. Rockefeller Brothers, büyük ölçüde ABD Dışişleri Bakanlığı desteklerine benzer şekilde “ Küresel Yönetimde Demokrasinin Güçlendirilmesi” programı altında onaylanan STK’lara fon aktardı.
Avrupa Açık Toplum Girişimi’nin bir üyesi şu anda EDGE Yönetim Kurulu koluğunda oturmaktadır. Wallance Global Fund da aynı şekilde onun Yönetim Kurulu’ndadır. The Wallance Global Fund’ın uzmanlık alanı, Uluslararası Af Örgütü, Demokrasi Şimdi( Hillary Clinton’ın ABD başkanlık adaylığını destekliyor)’nin de dahil olduğu “ anaakım” STK’lara ve “alternatif medya”’ya destek sağlamasıdır.
EDGE YK’nun birçok üyesi, her nasılsa,  sosyal sorumluluk sahibi ticari amaç gütmeyen vakıflardan ve aile vakıflarından geliyor ( aşağıdaki tabloya bakınız).

EDGE, Funders Network Alliance In Support of Grassroots Organizing and Movement-Building (2012) [link artık mevcut değil] başlıklı önemli metinlerinden birinde aralarında 2001 yılında kurulmuş olan Dünya Sosyal Forumu’nun da bulunduğu “Neoliberal Pazar Köktenciliği”’ne karşı savaşan sosyal hareketlere destek sunma kararı aldı:
            “Chipas’daki Zapatista İsyanı’ndan(2004) ve Seattle Çatışması’ndan(1999) Porto Alegre(2001)’de Dünya Sosyalist Forumu’nun oluşturulmasına Reagan ve Thatcher’ın TINA (There Is No Alternative- Başka Alternatif Yok) yıllarının yerini büyüyerek çoğalan “Başka Bir Dünya Mümkün” inancı aldı. Karşı zirveler, küresel kampanyalar ve sosyal forumlar yerel mücadeleleri açıkça savunmak, deneyimleri ve analizleri paylaşmak, uzmanlık geliştirmek ve ilerici hareketler arasında sosyal, ekonomik ve ekolojik adaleti sağlamak, somut dayanışma formları oluşturmak için tartışma alanları olmuşlardır.”
Fakat aynı zamanda ortada açık bir çelişki var; Neoliberalizme karşı yürütülen kampanya, kurumsal bağışçıları neoliberalizme ve ABD-NATO askeri gündemine sıkısıkıya bağlı bir birlik tarafından finanse edildiğinde, başka bir dünya mümkün değildir.
Aşağıdaki EDGE Montreal DSF’unun tebliği. Bağışçılar yalnızca faaliyetleri değil aynı zamanda 2001’de Porto Alegre’de belirlenen DSF’nun yapısını yani, ademi merkeziyetçiliğini ve “kendin yap” atölyeler mozaiğini de etkilemişlerdir.

Montreal DSF ile ilgili olarak Bağışçılar Konsorsiyumu(EDGE)’nun niyeti ise;
...bağışçılar ve hareketin çeşitli ortakları(örgütler, kanaat önderleri, uygulayıcılar) arasında çok boyutlu bir alanın, vizyonların, değerlerin, prensiplerin ve “adil bir değişim”in yollarının birbiriyle uyumlu olarak geliştirilmiş ortak bir anlayış tarafından inşa edilmesi.”(bakınız http://edgefunders.org/wsf-activities/)
 “Adil Geçiş” sosyal aktivizmin , dünya kapitalist sisteminin elit yapılarını sarsacak hiçbirşey yapmadan,  kurumsal vakıflar ve benzerleri ile “ortak bir vizyon”a uymak zorunda olduğu anlamına geliyor.

Bağışçı şirketler açısından “DSF’una yatırım yapmak” kar teşkil eden bir yatırımdır. (Vergiden düşürülebilir.) Bu aktivizmin çatışmaktan ziyade “yapıcı diyalog” ve “eleştiri” sınırları içerisinde kalmasını sağlar. Herhangi bir çizgi dışına çıkış derhal finansmanın kesilmesi ile sonuçlanır:
            “Ford Vakfı’nın yaptığı herşey “Dünyayı kapitalizm için daha güvenli bir yer kılmak” olarak kabul edilebilir: sosyal gerilimleri azaltmak için muzdarip olanları rahatlatmaya çalışmak, öfkeleliler için emniyet vaatleri sağlamak ve hükümetin işleyişini iyileştirmek gibi. (McGeorge Bundy, Başkan John F. Kennedy and Lyndon Johnson (1961-1966)’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı, Ford Vakfı Başkanı, (1966-1979))
Sosyal muhalefetin sınırları, böylelikle, 2001 yılındaki kuruluşunda finans kuruluşlarının da zımmen mutabık olduğu, DSF’nun “yönetim yapısı” tarafından belirlenir.
“Lider Yok”
 DSF’nun hiç lideri yok. Bütün etkinlikler “kendiliğinden-organize” ediliyor. Tartışmanın ve aktivizmin yapısı “ açık alan”ın bir parçasıdır. ( bakınız  Francine Mestrum, The World Social Forum and its governance: a multi-headed monster, CADTM, 27 April 2013, http://cadtm.org/The-World-Social-Forum-and-its ).
 Bu parçalanmış yapı anlamlı ve net bir kitle hareketinin gelişmesini engellemektedir.
Küresel kapitalizme karşı halk muhalefeti nasıl kontrol edilir?
Şundan emin olun ki; onların liderleri kolaylıkla atanabilir ve sıradan üyeler herhangi bir şekilde şirket kapitalizminin çıkarlarına zarar verebilecek[EDGE’nin sözleriyle söyleyecek olursak] “ilerici hareketler arasında uluslararası dayanışmanın formları”nı oluşturamazlar.
Çeşitli atölyeler mozaiği, herkesin tam sayı katıldığı oturumların göreceli olarak az olması, toplumsal hareketler arasında ve içinde ayrılıklar yaratılması, WallStreet’in kurumsal seçkinlerine ve NATO-ABD birliğinin koruma sorumluluğuna dayalı insani müdahalelerini (Afganistan, Suriye, Irak, Libya, Ukrayna,vb.) haklı çıkarmak için ABD sponsorluğunda sürdürülen sahte “teröre karşı savaş”a karşı birbirine bağlı birleşik bir platformun adının anılmaması bu durumu kanıtlamaktadır.
Kurumsal programın amacı “muhalefetin fabrikasyonudur”. “muhalefetin sınırları”, dolayısı ile, milyonlarca dolara mal olan bu platformu fonlayan vakıflar ve devletlerdir. Finansman iki yönlüdür:

1. DSF sekreteryasının ve forum masraflarının temel maliyetlerinin fonlanması.
2. Foruma katılan birçok STK kurucusu bağış ve/veya devlet desteği almaktadır.
3. Montreal DSF’u Kanada Devleti’nin yanı sıra Quebec eyalet hükümetinden de destek almaktadır.
En nihayetinde galip gelen, Yeni Dünya Düzeni’ni tehdit etmeyen bir muhalefet ritüelidir. DSF’una katılan taban hareketlerinin bir çoğu, sıklıkla, liderleri tarafından yanlış yönlendirilmektedirler. DSF mutabakatına katılmayanlar eninde sonunda dışlanacaklardır.
            “kar amacı gütmeyen kuruluşlarda çalışan birçok bilinçli ve inançlı insana finansman ve politik çerçeve sunarak, egemen sınıf, taban örgütlerinden lider seçebiliyor......fon yaratabiliyor, muhasebe tutabiliyor ve dolayısıyla çalışma bileşenlerinin değerlendirilmesi o kadar zaman alıcı ve zahmetlidir ki bu koşullar altında sosyal adalet çalışması yapmak neredeyse imkansızdır”( Paul Kivel, You Call this Democracy, Who Benefits, Who Pays and Who Really Decides, 2004, p. 122 )
 “Başka Bir Dünya Mümkün” küresel kapitalizme karşı mücadele eden halk hareketlerinin yanı sıra şu anda Montreal’de DSF’una katılmış olan binlerce aktivistin bağlılığını karakterize eden önemli bir kavramdır.
Aktivizm manipüle edilmektedir. “Başka Bir Dünya Mümkün”dür fakat, kuruluşundan beridir küresel kapitalizm tarafından finanse edilen, bağışçı şirketler ve devletler ile yakın işbirliği içerisinde organize edilen DSF himayesinde mümkün değildir.
Montreal’deki aktivistler için önemli bir soru;
Rockefeller ve benzerleri ile mücadele eden, aynı zamanda Rockefeller ve benzerlerine hesabı ödeten, global kapitalizme 'Bir Alternatif' inşa etmek mümkün müdür?
Biz Montreal Dünya Sosyal Forumu(DSF) katılımcılarından bu meseleleri gündeme getirmelerini ve tartışmalarını istiyoruz: Neoliberalizme karşı yürütülen kampanya sadece neoliberalizm ilkelerine değil, aynı zamanda ABD-NATO liderliğindeki askeri gündeme de sıkıca bağlı vakıflar (ve devletler) tarafından finanse edilmektedir.
Onlar neden fiili olarak savaşa ve küreselleşmeye karşı kampanyalar düzenleyen örgütleri fonlasınlar ki? Yanıtı besbelli...

[Global Research’teki 10 Ağustos tarihli İngilizce orijinalinden Selma Zarper tarafından 30 Ağustos 2016 tarihinde çevrilmiştir.]

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder